Yargıtay, eşlerden birinin Facebook'ta olağandan çok fazla sayıda takipçisinin olmasının eşin sadakatsizliğini göstermeyeceği gibi güven sarsıcı hareket olarak da değerlendirilemeyeceğini düşünmektedir.
Ordu'nun bir köyünde yaşayan kadın, eşinin sosyal medya sitesi Facebook'ta çok fazla takipçisinin bulunduğunu, bunun köy yerinde yaşayan bir insan açısından hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve ayrıca da eşinin kendisini kayınvalidesi ile aynı evde yaşamaya zorladığını, tüp bebek tedavisi konusunda yanında olmadığını, "ben böyleyim giderse gitsin" gibi sözlerle sorumsuz, ilgisiz tavırlarını sürdürdüğünü belirterek boşanma davası açtı. Yerel mahkemenin kadının davasını kabul etmesi üzerine davalı koca kararı temyiz etti ve konu Yargıtay'ın önüne geldi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 11.01.2016 tarihinde verdiği 2015/8680 E, 2016/178 K sayılı kararında kişinin sosyal medya hesabında çok takipçisinin olmasının tek başına o kişinin sadakatsizliğini gösteremeyeceğine hükmetti. Ancak Yargıtay dava dilekçesinde yer alan diğer iddialar yönünden davacı kadını haklı buldu ve çiftin boşanmaları kararını onadı. Ancak dosya, iddialardan "sadakatsizlik" Yargıtay'ın yorumuyla düşmüş olduğundan davalı eş aleyhine hükmedilen tazminat miktarının düşürülmesi için yerel mahkemeye gönderildi.
Yukarıdaki karardan da anlaşılacağı üzere kişinin sosyal medya sitesinden tanışmak, yazışmak, konuşmak, yüz yüze buluşmak gibi başkaca eylemleri olmaksızın sadece çok kişiyle karşılıklı takipte bulunması sadakatsizlik olarak değerlendirilmemektedir. Ancak hiç şüphesiz ki; yalnızca takipleşmeyle kalmayıp uzun sürelerle ve yoğun olarak yazışma, konuşma vb. eylemler gerçekleştirildiğinde mahkemenin sonucu da değişecektir.