Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 199. maddesine göre "Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir." Nitekim Yargıtay da e-mail, whatsapp gibi internet ortamındaki yazışmaların da delil niteliğinde sayılması gerektiğini düşünmektedir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi, 10.06.2020'de verdiği 2017/ 1014 E., 2020 / 4488 K. sayılı kararında yerel mahkemenin e-mail yazışmalarını delil olarak incelememesinin bozma nedeni olduğunu belirterek dosyayı göndermiştir. Hakkında icra takibi yapılan davacı, borçlu olmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açmıştır ve beyanına göre dosyaya delil olarak sunduğu e-mail yazışmaları borcun bir kısmının ödendiğini göstermektedir. Ancak mahkeme hüküm kurarken e-mail yazışmalarını delil olarak dikkate almamıştır. Yargıtay bu noktada yukarıda bahsedilen kanun hükmü gereğince, internet ortamındaki yazışmaların bir borcun var olup olmadığı konusundaki inceleme sırasında dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.